Villa Lavanta

Villa Lavanta – Evin Hikayesi

Afrika’dan dönüp İstanbul’da tekrardan yaşamaya ve çalışmaya başlamamdan kısa bir zaman sonra büyük şehrin yaşam kaygıları, temposu içinde kaybolduğumu fark ettiğim an şehri terk edip, kendime yeten, sakin, huzurlu bir yaşamı planlama çabalarına girdim. Bir kadın ve bir köpek yollara dökülüp Datça’dan kuzeye doğru toprağın ve bitkilerin arasında yazlıkçılardan uzak ama denize yakın yaşayabileceğim bir yerleşim birimi aramaya başladım.

Zaman akıp geçiyordu her yolculuk hüsran ile biter olmuştu. Sevgili arkadaşım Eşref Arpacıoğlu bir de Karaburun tarafına bak diyene kadar. Arabaya atlayıp Karaburun’a geldim. İnecik’ten Küçükbahçe’ye kadar bütün köyleri dolaştım.

Tepeboz ve Bozköy içime sinen ha işte buralarda yaşayabilirim diyeceğim köyler oldu. Hemen arsa arama çalışmalarına başladım. Önce Tepeboz’da bir arsa var haberi alınca ertesi gün ilk uçakla İzmir / Karaburun’a geldim. Geldim ama haberi veren kişi arsanın satıldığını söyledi. Hayretler içinde ve hayal kırıklığı ile İstanbul’a döndüm. On gün sonra Bozköy’de bir arsa bulundu.  İşimi bırakıp hemen arsayı görmeye gidemeyeceğim için telefonda yerini tarif ettiler ve ben arsayı görmeden tarif üzerine alıyorum dedim ve ertesi gün kaparo gönderdim. Bir hafta sonra arsayı görmek için Bozköy’e geldim. Sümbül zamanı idi bütün her taraf mor sümbüllerle bezenmişti ve köyden Uzundere’ye doğru bakınca vadi sisinde etkisi ile bana Heidi’nin köyünü anımsatmıştı. O kadar güzeldi ki sanki elle boyanmış bir tablo gibiydi. Bir daha seçimimin doğru olduğuna inandım ve arsayı aldım. Gene yeni hayallere dalarak önce evimi bitirip sonra da mor sümbüller gibi mor LAVANTALAR’ın rüzgarla salınmasını düşledim.

Evimi arsa arama sırasında hayal etmiştim ve nasıl bir ev istediğimi biliyordum. Esas problem kime yaptıracağımdı. Kimseleri tanımıyordum ve İstanbul’da yaşıyordum. Önce İstanbul’da arayış içine girdim ama uzaktan kumanda inşaatı nasıl kontrol edecekti / yapacaktı ve bana ek maliyetler getireceği için vazgeçtim. İzmir’de beraber çalıştığım bir tanıdığım aracılığı ile Sevgili Zafer Kulapa’yı tanıma fırsatım oldu. İstanbul’da bir görüşme yaptık ve anlaştık. Bilinmezliklere doğru attığım adımlardan biriydi bu.

Projelendirdik, gerekli bürokratik işlemleri Zafer Bey tamamladı ve inşaat serüveni başladı. Tabii arsayı alırken öngöremediğim birçok problem çıktı. Yol açılması, istinat duvarları v.s. Bu nedenle inşaat yaptıracak kişilere tek bir önerim olacak arsanızı alırken muhakkak bir mimara / inşaat mühendisine danışın.

Zor ve detaycı bir insanım biliyorum ama bütün kaprislerime ve zorluklarıma katlanarak Sevgili Zafer Kulapa ve ekibi evimi bitirdi ve bana toprak ve çiçek kokusu, hanidir unuttuğum kuş sesleri ve güler yüzlü insanlarla dolu bir köyde yaşama imkanını evimi hayallerimdeki gibi tamamlayarak verdi.  Çok teşekkür ederim.

Proje Detayları

Villa Lavanta

Tasarımın çıkış noktası: arazideki badem, limon ağacı ve kocaman bir kayanın muhakkak korunması idi.

Köy taş evler dokusuna uygun olan, beyazlar içinde bir ev hayal ediliyordu. Galerisi olan dostlarla şömine etrafında toplanıp, derin sohbetlerin edileceği, yatakta gözünü açtığında sana altın sarısı meyveleriyle günaydın diyen limonuyla, bulaşık yıkarken gördüğün anıt güzelliğinde kaya’nın ve sakin duran badem ağacının tasarımın olmazsa olmazlarıydı.

Şehir yorgunu mal sahibinin titiz araştırmaları, özgün malzeme seçimleri ve tasarıma katkıları sayesinde keyifli çalışma neticesinde Villa Lavanta çıkmıştır.

Teşekkürlerimizle…